Cemil Tugay'dan Şehir Hastanesi eleştirisi: Doluluk garantisi verilmesi korkunç!

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası’nın (Tüm Bel-Sen) 1 ve 2 No'lu şube yönetim kurulları ile bir araya geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, 6 bin 145 memur çalışanı ile birlikte 30 ilçede 4,5 milyonluk nüfusa özveriyle hizmet verdiğini hatırlatan Başkan Cemil Tugay, şöyle dedi: 

“İzmir'de belediye personeli yeterince çalışmıyor diye suçlayanlar oluyor. Oysa gece gündüz, sessiz sedasız, her türlü şartta hizmet veriyorlar. Uzun süredir demokrasi ortamı tahrip ediliyor. Özgürlükler kısıtlandı, haklar insanların elinden alınıyor, hukuk adaleti sağlayamaz hale geldi. Her gün yeni örnekleriyle yaşıyoruz. Bunların üzerine ne yazık ki 2021 yılından itibaren ekonomik kriz eklendi. Fatura bir şekilde emekçiye, emekliye, bu ülkenin gerçekten hakka ve hukuka sahip olması gereken insanlara kesildi. İşsizlik artıyor ve telaffuz edilenlerin üzerinde bir işsiz var. En az 8 milyon işsiz toplumun yüzde 10’u demek.” 

“DOLULUK GARANTİSİ VERİLMESİ KORKUNÇ”

Kamu kaynaklarının israf edildiğini söyleyen ve Bayraklı Şehir Hastanesi'ni buna örnek gösteren Başkan Cemil Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“En önemli örneği şehir hastaneleri. Yıllardır hekim örgütleri anlatıyor. Ben de yıllardır anlatıyorum. Bir yeri devlet veriyor, özel şirket yapıyor. Maliyeti belli. 25 yıllık zorunlu kira sözleşmesi yapılıyor. Aslında 2-3 yıllık kira bedeli o maliyeti karşılıyor. Üzeri birilerinin cebine gidiyor. Üzerine yüzde 70 doluluk garantisi veriliyor ki bir hastanede doluluk garantisi verilmesi kadar korkunç bir şey olamaz. Ama maalesef Türkiye’deki sistem şu anda insanların hasta olacağını, yatırımı yapanlara garanti ediyor. Hastane açıldığında orada çalışacak yeterli personel, doktor, hemşire yok. Diğer hastanelerden alınıyor. Şehir Hastanesi’nde çalışan doktor ve hemşirelerin temizlik yaptığını duyuyorum. Ortalığı temizliyor, derleyip toparlıyormuş. Sayıları az, yetişemiyorlar.” 

“BU İKTİDARDAN KURTULMALIYIZ”

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden çekilen personel nedeniyle orada çalışan sağlık personelinin de ciddi sıkıntılar yaşadığını aktaran Başkan Tugay, şunları söyledi: 

“Böylesine sorumsuz, hesapsız, plansız yönetiliyor ülke. Kaynaklar kötü kullanılıyor. Ciddi bir israf var. Yurttaşlar ile çalışanlar da karşı karşıya kalıyor. Hepimize düşen görev bizi bu hale düşüren bu iktidardan kurtulmalıyız. Bunun sadece partilere yüklenmesi, sadece adaylar veya temsilcilere yüklenmesi halinde bu başarıya gitmez. Toplumun tüm kesimlerinin bu konuda bilinçli olması ve üzerine düşeni yapması lazım. O dönemden birindeyiz. Seçim dönemindeyiz. Bu seçimde iktidarın kendine çeki düzen vermesi gerektiği mesajı çıkacak. Ya da daha ötesi verilmeli. Öyle bir sonuç alınmalı ki bu ülkeyi yönetemedikleri onların yüzlerine çarpılmalı. En kısa zamanda erken genel seçim çok daha sağlıklı bir karar olacak.”

“MÜCADELEMİZİ DİRİ TUTALIM”

Birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edilmesinin önemli olduğunu dile getiren Tugay, “Mücadelemizi diri tutmalı, birlik içinde olmalıyız. Yöneten her zaman şeffaf olmalı. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni çok şeffaf şekilde yöneteceğim. Çalışma arkadaşlarımızı ve onları temsil eden örgütleri düzenli olarak bilgilendirmeyi, bütün detayları size aktarmayı, genel olarak topluma şeffaf yönetim göstermeyi düşünüyorum. Herhangi bir yerde hatamız varsa gerekirse hep beraber onu görmeli ve düzeltmeliyiz. Ancak bu şekilde düze çıkar, kurumu ve şehri hak ettiği yere getiririz” dedi.

“BENİM BAŞKANLIK DENEYİMİM VAR”

Başkan Tugay, ayrıca konuşmasında rakibini de eleştirerek, şunları söyledi:

"Bir partinin adayı çıkmış 'Benle ilgili bir şey söyledi ancak tam açıklığa kavuşturamadı, demek ki hazırlıksız aday’ gibi bir şey demiş. Burada benden başka belediye başkanlığı deneyimi olan bir aday yok. Bir tek benim başkanlık deneyimim var. Belediyenin nasıl olduğunu, nasıl yönetmesi gerektiğini, İzmir'in en büyük metropol ilçelerinden birinde 5 yıl başkanlık yaparak herkese gösterdim.”

“GELECEK İÇİN UMUT YEŞERTMEK İSTİYORUZ”

Tüm Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Cevdet Keleş ise 22 yılı aşkın bir süredir ülkeyi AKP'nin yönettiğini belirterek, “Ülkenin içinde bulunduğu durum belli. Bu ortamda yerel seçime gidiyoruz. AKP’nin getirmek istediği karanlığa karşı, aydınlık gelecek için umut yeşertmek istiyoruz. Emekten, barıştan, demokrasiden, insan haklarından yana olan, halkçı, saydam anlayışa sahip belediyelerin çoğalması, ülkemizde demokrasinin yükselmesine gelişmesine neden olacak. Ülkemiz böyleyken yine AKP iktidarı belediyelerin bütçelerini kısarak Cumhurbaşkanlığı’nın taşra örgütleri gibi kullanmaya çalışıyor. Biz bu anlayışı doğru bulmuyoruz. Belediyeler demokrasinin beşiğidir. Halka en yakın birimlerdir. Demokrasi açısından ve mali açıdan güçlendirilmeli” diye konuştu.

“IŞILDAYAN BİR ÜLKE OLACAK”

Tüm Bel-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Nihat Filiz de sendikanın proje üretmeye çalıştığını, sorunların çözümü için de çabaladığını belirterek, şunları söyledi:

“Türkiye’de gerçek anlamda bir demokratikleşme yaratılamadığı için tepeden tırnağa her şey çürüyor. AKP iktidarının önümüzdeki dönemde baskıcı tutumunun artacağı görünüyor. Kendilerine muhalif olan kim varsa vatan haini, bölücü gibi göstererek, Türkiye’de beka sorunu var gibi göstererek toplumu manipüle etmeye çalışıyor. Esas durum Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan ayrılmasıdır. Demokratikleşmeyi becerememektir. Türkiye Osmanlı’dan miras aldığı temel sorunlarını çözdüğünde bütün Ortadoğu coğrafyasında ve dünyada ışıldayan bir ülke olacak. Emek, dayanışma ve özgürlüğü esas alan siyasi partilerin iktidara gelmesi gerekir. İlk adımı da yerel yönetimlerdir.”

Başkan Tugay, ziyarette Tüm Bel-Sen 1 ve 2 No'lu şubelerin kadın komisyonlarınca hazırlanan Cinsiyet Eşitlikçi Kent Sözleşmesi'ne imza atarak destek verdi.

“UZAKTAN BAZI ŞEYLERİ SÖYLEMEK KOLAY”

CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu'na (Birleşik Kamu-İş) bağlı Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen) İzmir 1 ve 3 No’lu şubeleri de ziyaret etti. CHP Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki'nin de katıldığı ziyarette, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar gündeme geldi.

ŞEFFAF YÖNETİM SÖZÜ

Adayların hizmet vaatlerinin gerçekçi olması gerektiğini vurgulayan Tugay, “Önümüzdeki dönemde sizlere yüzde yüz şeffaflık ve katılımcılık vadediyorum. Biz belediyede ne yapıyorsak herkes bilecek. Toplum da çalışanlar da bilecek ve kimseden bir şey gizlenmeyecek. Bu karar süreçlerinde varsa hatamız yanlışımız da bunları beraberce göreceğiz. Beraberce düzelteceğiz. Böyle yaklaşınca başarısız olunacağına inanmıyorum. İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olmasının ötesinde sahip olduğu birikimle, potansiyelle çok yukarıda olan bir şehir. Onun ötesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi de çok uzun yıllara sahip deneyimiyle, biriktirdiği insan kaynağı, bilgisi ile birlikte pişirilmeyi bekleyen tüm malzemelerin olduğu muhteşem bir yemek gibi. Önümüzdeki dönemde dayanışma ve desteğinizi talep ediyorum” dedi.

“İZMİR İÇİN HİZMET ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Tüm Yerel-Sen Eski Genel Başkanı Hakan Kıran da kurumlarda liyakatın önemine değinerek, şunları söyledi:

“Hak edenin hak ettiği yerde görevini tam olarak yaptığı bir belediye hayalimiz var. Meslek büyüğümüzsün. 28 yıllık hekimlik hayatım var. Hayalimiz kötü ekonomide ciddi sıkıntılar yaşayan belediye emekçilerinin başkanlarla el ele iş üretirken yönetsel olarak doğru yerlerde, doğru kişilerle olması. Bunun için mücadele ettik.”

Tüm Yerel -Sen 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Kollar ise “İZSU ve ESHOT ilçe belediyede örgütlü sendikayız. Sizinle beraber yol yürümeyi, sizinle beraber daha iyi bir belediyecilik yapmayı amaçlıyoruz. Bu amacımızda sizinle yol yürüyeceğiz her daim yanınızdayız” diye konuştu.

Tüm Yerel -Sen İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Erdoğan Mutoğlu da İzmir için üretmeye devam edeceklerinin altını çizerek, “İzmir insanının refahını çoğaltmak için size yardımcı olmaya devam edeceğiz. 5 Yıllık bir süreç geçirdik. İnsanların kutuplaştırıldığı, ötekileştirildiği, izole edildiği, sürgün edildiği bir dönem oldu. Daha liyakatli, herkesin eşit tutulduğu, kimsenin ayrıştırılmadığı bir dönem olacağını şimdiden biliyoruz. Sizin olduğunuz yerde böyle bir şeyin tartışmasının olmayacağının da farkındayız. Sonuna kadar sizin yanınızda beraber İzmir için üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Ziyarette 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Başkan Tugay'a Atatürk portresi ve çiçek verildi.