Küresel piyasalarda son haftalarda hiçbir gün diğerine benzemiyor.

Koronavirüs salgını, petrol fiyatı ve bunların etkisiyle büyüme beklentilerinin düşmesi borsalarda büyük dalgalanmalara yol açıyor. Ancak son dönemde değişmeyen tek bir şey var: Doların her gün güçlenmeye devam etmesi.

Özellikle koronavirüs salgını sebebiyle risk algısı öyle yükselmiş durumdaki ABD Merkez Bankası (Fed) iki sürpriz toplantıyla politika faizini 0'a çekip piyasayı 'dolara boğsa da' doların değeri tüm para birimleri karşısında artmaya devam ediyor. Doların diğer ana para birimlerine karşı performansını gösteren dolar endeksi 102 puanla son 4 yıl zirvesine ulaşmış durumda. 

Pay piyasaları gibi riskli görülen araçlardan kaçan yatırımcımlar ellerindeki sermayeyi koronavirüs salgınının yarattığı belirsizlik sebebiyle ne kadar düşük getiri vaat etse de ABD varlıklarına yönlendirmeyi tercih ediyor. Burada ana amaç para kazanmaktan çok elindekini korumak oluyor. Diğer bir deyişle yatırımcı 'kıyamet kopsa en son ABD yıkılır' mantığıyla hareket ediyor.

Bu sebeple Euro/dolar paritesi dün akşam 1.0692 ile son 3 yılın en düşük seviyesine geriledi. Benzer bir şekilde akşam saatlerinde dolar/TL de 6.55'i zorladı ancak bu seviyeyi aşamadı. 

Dolar yeni güne ise 6.5142 liradan başladı.

Bugün TÜİK 2019 geneli işsizlik verilerini açıklayacak. Normalde bu veri ülke ekonomisine ilişkin önemli bir veri olduğu için piyasalar tarafından dikkatle takip edilirdi. Yine takip edilecektir ama kurun seyrini asıl olarak koronavirüs salgını ve salgının ekonomik etkileri belirlemeye devam edecek.