İki ülkeyi buluşturan müzik kardeşliği
Türkiye ve Yunanistan arasında kültür sanat projeleri yöneten İzmirli müzisyen Evrim Ateşler, tek kişilik gösterisi 'Harmolipi-Bir Rembetiko Semineri' ile Güncel Bilim Sanat Söyleşileri kapsamında Yaşar Üniversitesine konuk oldu. Evrim Ateşler, Harmolipi ile Türk-Yunan mübadelesini, Smyrneiko ve Rembetiko müziğinin doğuşunu, sesleri, anları, insanları ve hayatları, tarih kokan Hasapiko ve Zeibekiko dansları ile çıkış hikayelerini müzikleriyle birlikte anlattı.
Yaşar Üniversitesi tarafından Selçuk Yaşar Kampüsü Konferans Salonunda düzenli olarak düzenlenen Güncel Bilim Sanat Söyleşilerinin bu defa ki konuğu "Harmolipi - Bir Rembetiko Semineri" başlıklı sunumuyla Türkiye ve Yunanistan arasında kültür sanat projeleri yöneten İzmirli müzisyen Evrim Ateşler oldu. Loop Station (Enstrüman çalarken eş zamanlı kayıt etme tekniği) ile Özay Gönlüm'ün Yaren isimli sazından esinlenerek tasarladıkları tek gövdede gitarı, buzukiyi ve bağlaması buluşturan ENA isimli patentli sazında aynı anda çalarak konukları İzmir'den Yunanistan'a uzanan bir tarih yolculuğa çıkardı. Projeksiyonda yayınladığı gerçek belge ve fotoğraflar da konser-seminer şeklinde hazırlanmış programa eşlik etti.
"Hakkının teslim edilmesi mutluluk verici bir durum"
15 yıl önce dinlediği bir şarkı ile müzik yaşantısının tamamıyla değiştiğini ifade eden Evrim Ateşler, "Neşeli melodilerin üzerine acının ve kederin ironik bir şekilde ifade edildiğini fark edip bunun ne olduğunu sordum Yunan arkadaşlarıma; onlar da Rembetiko olduğunu söylediler. Tabi ki tamamı böyle değil; ancak Rembetiko'nun köklerini araştırdığımda, Smyrneiko müziğine kadar uzandığını gördüm. Smyrneiko mübadeleden önceki süreçte İzmir'de farklı etnik kökenli müzisyenlerden oluşan orkestraların icra ettiği bir İzmir kent müzik modeli. Kelime olarak 'İzmir'e ait olan' demek. Rembetiko bir insan olsaydı sanki 'eskiden hayatımın bir köşesinde İzmir'de yaşamışım' diyebilirdi. Bu benim yorumum. Mübadele yıllarıyla birlikte bu müzisyenler her biri bir yana dağıldı. Yunanistan'a mübadele ile göç eden müzisyenler de birçok zorluklar yaşadılar. Yaşadıkları acıları ve kederleri sözleriyle anlatmaya başladılar. Rembetiko o dönemde hayatının bir kısmını sansüre uğrayarak, çalınması, söylenmesi, icra edilmesi yasak bir müzik olarak geçirdi. Zamanında bu müziği yapan insanlar çok çok büyük zorluklarla karşılaştılar. Hem kendileri hem enstrümanları zarar gördü! Ama onlar hiçbir zaman pes etmeyerek hem kendi acılarını hem de toplumun acılarını gelecek kuşaklara aktarmak için müzik yapmaya devam ettiler" dedi.
O yıllarda ünlü Yunan besteci Vasilis Tsitsanis'in modernize edip gelecek kuşaklara kazandırmayı hedeflediği Rembetiko'nun; ancak dünyaca ünlü Yunan besteci müzisyenler Manos Hacıdakis ve Mikis Theodorakis'in de olumlu katkılarıyla toplumda hak ettiği yeri alabildiğini ifade eden Evrim Ateşler, "9 Aralık 2017 tarihinde de Unesco'nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine alındı. Bu şu demek artık; bu müzik stili, enstrümanları, felsefesi insanlık bitinceye kadar değiştirilemez. Hakkının teslim edilmesi mutluluk verici bir durum" diye konuştu.