İzmir'deki ilk kapalı kalp ameliyatı Egepol'de yapıldı

Türkiye ve dünyada az sayıda merkezde yapılan kapalı kalp ameliyatı İzmir'de ilk kez Özel Egepol Hastanesinde başarıyla gerçekleştirildi.

 

"İman tahtası" olarak adlandırılan göğüs kemiği kesilmeden, meme altından uygulanan ve hastanın iyileşme süresini 6 haftadan 5 güne kadar düşüren kapalı kalp operasyonu Özel Egepol Hastanesinde 53 yaşındaki Mine Kaya'ya, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin liderliğindeki bir ekip tarafından yapıldı. Egepol Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, bu tarz operasyonun klasik by pass ameliyatına göre hastaya sağladığı avantajları anlatırken; meme altı by pass ameliyatıyla sağlığına kavuşan öğretmen Mine Kaya, taburcu olduktan bir gün sonra ev işlerini bile yapabildiğini, hızla normal yaşamına döndüğünü söyledi.


 

Ev işlerini rahatlıkla yapabiliyor

 

Bir ay önce, yolda yürürken ve merdiven çıkarken kalbinde baskı hisseden ve derhal doktora muayene olan Kaya, kalbindeki sıkıntıyla ilgili aradığı çözümü Egepol Hastanesinde buldu. Doktorun by pass ameliyatı olması gerektiğini söylediği Mine Kaya, hassas bir operasyon olan by pass ile ilgili doktor araştırmasına girdi. Kaya, bir doktor arkadaşının tavsiyesi üzerine Özel Egepol Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ile görüştü. Doç. Dr. Narin, hastanın da isteği üzerine standart by pass ameliyatından farklı olarak Mine Kaya'ya meme altı by pass operasyonu gerçekleştirdi. Hastanede geçirdiği 5 günün ardından taburcu olan Mine Kaya, operasyonun avantajları sayesinde kısa sürede sağlığına kavuşarak evdeki işleri bile yapabildiğini söyleyerek, Doç. Dr. Cüneyt Narin'e teşekkür etti.


 

İyileşme süresi 5 gün

 

Operasyon hakkında açıklamalarda bulunan Özel Egepol Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, Mine Kaya'nın hastanede geçirdiği 5 günün ardından evine döndüğünü ve erken dönemde hem sosyal, hem de iş hayatına adapte olabildiğini söyledi. Doç. Dr. Narin, operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:

 

“Hastamız 53 yaşındaki Mine Kaya, ameliyat için bize başvurduğunda bir aydır kalbiyle ilgili sıkıntıları olduğunu anlattı. Burada önemli olan nokta, hastanın kalple ilgili şikayetinin ve bunun dış merkezli kalp damarlarının tıkanıklığıyla ilgili probleminin söz konusu olması. Hastanın kendisine ameliyat önerilmiş. Bu ameliyatın klasik yöntemi göğüs kafesinin açılması, iman tahtası dediğimiz göğüs kemiğinin kesilerek bu ameliyatın yapılmasıdır. Hastanın kendisi de aktif iş hayatında ve aktif sosyal hayatta olduğu için bu göğüs kemiğinin kesilmesine karşı bir 6 hafta süren hareket kısıtlılığının ortaya çıkmaması için meme altından ve göğüs kemiği kesilmeyerek meme altı by pass ameliyatı olmak istemesinden dolayı hastanemize başvurdu. Tetkiklerini tamamladıktan sonra by pass ameliyatının kendisine uygulanacağını ifade ettik ve sonra da meme altından ameliyatını gerçekleştirdik. Bacağından da damar aldık; aynı zamanda göğüs damarını çıkardık. Bacak damarını kamera eşliğinde çıkartarak ilave bir bacak kesisi olmasını önledik. Tabii ki, bu operasyonu uyguladığımız hastaların en büyük avantajı yatış pozisyonunda dikkat etmesi gereken bir nokta olmayışı. Genelde göğüs kemiği kesilen hastalarımızın göğüs kemiğinin iyileşmesi için 6 hafta gibi bir süre var. Bu tip ameliyatlarda ise hastalarda böyle bir gereklilik söz konusu olmuyor. Bu özellikle hastanın uyku kalitesini etkileyen bir husus. Bu tip hastalarımızın sosyal hayata, iş hayatına daha erken adapte olma olanakları var. Yakın dönemde de araba kullanabiliyor olmaları örneğinde olduğu gibi kolay adaptasyon sağlayabiliyorlar. Bu yöntem birçok avantaj sağlamakla beraber bir takım ön koşulları da gerektiriyor. Özellikle kalpten çıkan ana damarla ilgili bazı özellikler ve kalpteki diğer problemlerin varlığı ya da ilave bazı sorunların olması da bu tip operasyonların yapılabilirliğini araştırmamızı gerektiriyor. Tabii, her hasta bu ameliyattan fayda görecek diye bir anlam çıkarmamak gerekiyor. Bu ameliyatın fayda sağlayacağı hasta grubu var. Bunları da ameliyattan önce uygulayacağımız testlerle belirleyebiliyoruz.”


 

Ege Bölgesinde bu yöntemle yapılan ilk ameliyat

 

Bu operasyonu Türkiye ve dünyada gerçekleştirebilen çok az sağlık merkezi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Cüneyt Narin, ameliyatın Ege Bölgesinde bu yöntemle gerçekleşen ilk operasyon olduğuna dikkat çekti. Narin, “Bu ameliyat kalp durdurularak yapılan bir ameliyat. Ege Bölgesinde bu yöntemle yapılan ilk ameliyat. Çok sık yapılan bir operasyon değil. Ciddi bir altyapı ve hazırlık dönemi gerektiriyor. Standart by pass ameliyatta gereken aygıtların dışında ayrıca bir aygıt ihtiyacı var. Türkiye'de az sayıda merkezde bu operasyon gerçekleşebiliyor. Diğer operasyonlara göre daha uzun süren bir ameliyat ve ayrı bir yatırım, ciddi bir efor gerektiriyor. Normal kalp ameliyatları 4-5 saat sürerken bu tip operasyonların hazırlıkları biraz daha uzun sürüyor. Özellikle damarların hazırlanması kapalı ameliyatlarda normal operasyon süresini 1-2 saat kadar uzatıyor diyebiliriz” diye konuştu.


 

"Ertesi gün ütü yapabildim"

 

Geçirdiği operasyonun ardından çok kısa bir zaman içerisinde ev işlerini dahi yapabilir durumda olduğunu belirten İzmirli öğretmen Mine Kaya da, taburcu olduğunun ertesi günü ütü bile yapabildiğini söyledi. Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Babam 49 yaşındayken kalp rahatsızlığından dolayı vefat etmişti. Ben de bir ay önce, yürürken ve merdiven çıkarken kalbimde baskı hissediyordum. Onun için doktora gittim ve doktorum da anjiyo istedi. Anjiyoda üç damarın tıkalı olduğu görüldü. Durum böyle olunca da 'by pass' dediler. Bir doktor araştırmasına girdim ve bir doktor arkadaşım Cüneyt Bey'i tavsiye etti. Onunla görüştüm ve beni muayene etti. Ameliyat oldum ve gerçekten çok mutluyum. Bu kadar kısa sürede ayağa kalktığım için kendisine teşekkür ediyorum. Hastaneden çıktıktan sonra hareketlerimde pek bir kısıtlama olmadı. Ertesi gün kendi kahvaltımı hazırlayabildim. Böylesine önemli bir ameliyatın hemen ardından kendi işlerimi kendim yapabiliyorum. Çorba yapabildim, ertesi gün ütü yapabildim. Bütün işlerimi yavaş yavaş da olsa kendi başıma gerçekleştirebiliyorum.”