İlter, "Ülkemizin en önemli ekonomik ve sosyal sorunlarından biri olan işsizliğin azaltılması için istihdam artırıcı politikaların geliştirilmesi önem arz ediyor" dedi.

Akhisar Genç İşadamları Derneği (AKGİAD), Balıkesir Genç İşadamları Derneği (BAGİAD), Bandırma Genç Girişimci İşadamları Derneği (BANGGİAD), Ege Genç İş İnsanlar Derneği (EGİAD), Manisa Genç İşadamları Derneği (MAGİAD) ve Nazilli Genç İşadamları Derneği (NAZGİAD) olmak üzere 6 iş insanları derneğinin oluşturduğu Ege Bölgesi Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu (EGİFED) aralık ayı toplantısını EGİAD ev sahipliğinde gerçekleştirdi.

EGİFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter, toplantıda 2019'un ekonomik değerlendirmesini yaptı. İlter, "EGİFED yönetim kurulu toplantımızda çeşitli şehirlerde farklı sektörlerde faaliyet gösteren pek çok üyemizle bir araya geliyoruz. 2019 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren büyümede yaşanan pozitif ivme 2020 için büyümenin hızlanacağı yönünde umut verici sinyaller veriyor. Diğer taraftan geçtiğimiz dönemde neredeyse her sektörde, özellikle KOBİ'ler de yaşanan tahsilat ve finansman sorunu ekonomide ciddi tıkanmalara yol açtı. Reel sektörü canlandırmak ve yatırım artışı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen faiz indirimlerinin, kredilerin bir miktar toparlanmasını sağlayarak tahsilatların gerçekleşmesi açısından da olumlu hava oluşturdu" dedi.

"Büyüme hedeflerinin yakalanmasının bu anlamda kritik olduğunu düşünmekteyiz"

Bu yıl Merkez Bankasının faiz indirimlerine dikkat çeken İlter, bu sayede Türk Lirasının ciddi kayıplar yaşamasının önüne geçildiğini kaydetti. Başkanı İlter, "Bu konjonktürde ülkemizde enflasyonun hızlı bir şekilde gerilemesine şahit olduk. 2019 yılı enflasyonun yüzde 11 veya 12 bandında kapatacağımız anlaşılıyor. Üst üste 3 çeyrek küçülme yaşayan Türkiye ekonomisi 2019 yılı üçüncü çeyreğinde 0,9'luk büyümeyi gördü. Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan gerileme ile kredi piyasasında yaşadığımız canlanma ve reel kesim ile Tüketici Güven Endeksi gibi öncü göstergelerde yaşanan yukarı yönlü ivmelenme, ekonomik büyümemizin önümüzdeki dönemde hızlanması ümidimizi oluşturmakta. Yukarı yönde bir ivme kazanan büyümenin yüksek işsizlik oranına da olumlu yansımasını umut ediyoruz. Önümüzdeki yıl Orta Vadeli Program yüzde 5 büyüme hedeflemektedir. Yüzde 5'in altında bir büyümenin işsizliği daha da yükseltebileceğini öngörerek, büyüme hedeflerinin yakalanmasının bu anlamda kritik olduğunu düşünmekteyiz. Elbette büyümenin oranı yanında, bileşenlerinin de önemli olduğunu hatırlatarak, özel tüketim ve devlet harcamalarına dayalı bir büyüme yerine, katma değerli üretime dayalı bir büyüme elde etmeyi arzu ettiğimizin altını çizmek isteriz. Ülkemizin en önemli ekonomik ve sosyal sorunlarından biri olan işsizliğin azaltılması için istihdam artırıcı politikaların geliştirilmesi önem arz ediyor. Özellikle, yüzde 26,1 olan genç işsizlik oranının düşürülmesi önemlidir. Genç işsizlik oranının yüksekliği, sosyo-ekonomik açıdan iş dünyasının genç temsilcileri olarak bizleri endişelenmektedir" diye konuştu.

"İşsizlik oranının düşürülmesi için üretim yatırımlarının artışı sağlamalı"

KOBİ'lerin tahsilat başta olmak üzere finansman sorunlarının ekonomiyi ciddi ölçüde olumsuz etkilendiğinin altını çizen Başkan İlter, "Bu kapsamda KOBİ'lerimizin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması amacıyla KOBİ'leri alacaklarını tahsil edememe riskine karşı koruyan alacak sigortası sisteminin yaygınlaştırılması, bankaların kredi teminatı konusundaki katı yaklaşımlarını esnetmesi, finansal kiralamanın yaygınlaştırılması, KOBİ'lerin uzun vadeli alacaklara karşı korunması, Kredi Garanti Fonu imkanlarının arttırılması, KOBİ'lerin finansal kredi ve ayrıca riskten korunma ihtiyaçlarına cevap verecek" diye aktardı.

Reel sektörü canlandırmak ve yatırım artışı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen faiz indirimlerinin, kredilerin bir miktar toparlanmasını sağlayarak tahsilatların gerçekleşmesi açısından da olumlu hava oluşturduğunu belirten İlter, "Ancak sürdürülebilir büyüme ve ekonomik kalkınmanın sağlanması; faiz indirimlerinin yanı sıra üretime ve ihracata dayalı ekonomiye geçilebilmesi için yapısal ve ekonomik reformların hayata geçirilmesi ve kural temelli bir ekonomik sistemin güçlendirilmesi gerekiyor. Kalkınma odaklı büyümenin sağlanması ve en önemli sorunlarımızdan biri olan yüksek işsizlik oranının düşürülmesi için üretim yatırımlarının artışı sağlamalı, özellikle de katma değeri yüksek mal ve hizmet yatırımlarına yönelmek gereklidir. Tüketime dayalı değil, teknoloji ve dijital dönüşüme dayanan, marka değeri olan, yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatına dayalı bir ekonomik modele ihtiyaç vardır.