Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Yılmaz Özdil: Bilim Kurulu'na yalvarıyorum…

Gündem 20.03.2020 - 08:17, Güncelleme: 28.11.2023 - 01:23 3277+ kez okundu.
 

Yılmaz Özdil: Bilim Kurulu'na yalvarıyorum…

Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'na üye olan Profesörlere seslendi.
Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'na üye olan Profesörlere seslendi. Yılmaz Özdil, hükümetin açıkladıığı 100 milyarlık ekonomik paketinde 500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartarak asgari peşinatı yüzde 10’a düşürmesini "Dünyada virüse karşı konut kredisi veren tek ülke olduk iyi mi" sözleriyle eleştirerek başladığı köşe yazısı şöyle:   "Dünyada virüse karşı konut kredisi veren tek ülke olduk iyi mi. ★ Ne önlem aldınız diyoruz? “Peşinatı azalttık” diyor.   ★ Hem evden çıkmayın diyor. Hem uçak biletlerindeki kdv'yi yüzde 18'den yüzde 1'e indiriyor. Oturma odasından mutfağa mı uçacağız?   ★ Kabe bile kapatıldı. Hâlâ “duayla aşacağız” önerisinde bulunuyor. ★ “Avrupa ülkeleri vatandaşını başından savarak, sahipsiz bıraktı, Türkiye ise son 17 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun en hazırlıklı şekilde yakalandı” diyor. ★ Peki, son 17 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde, vatandaşımıza sahip çıkmak için nasıl bir hazırlık yaptık? “Yaşlılarımıza kolonya dağıtacağız” diyor. ★ Üstelik… Virüse karşı bu önlemler paketini açıklarken, altını çize çize tekrar ediyor, “Bilim Kurulu'nun önerisiyle” diyor. ★ Bilim Kurulu'nda Türkiye'nin saygın üniversitelerine mensup, saygın biliminsanlarımız var, hepsi birbirinden değerli profesörlerimiz var. Şimdi ben buradan soruyorum… “Yaşlılara kolonya verin gitsin” önerisi, 82 milyon yurttaşın hayatının sorumluluğunu üstlenmiş olan Bilim Kurulu'nun önerisi midir? ★ Tıp biliminin önlemi “dua” mıdır? Yoksa, mikrobiyoloji, viroloji, farmakoloji profesörlerinden oluşan Bilim Kurulu'na ilahiyat profesörü mü monte ettiler? ★ Çünkü… ★ Her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünen, hiçbir konuda hiç kimseye danışmayan Akp zihniyeti, daha önce ne heyeti kurmuştu? Akiller heyeti kurmuştu. Kendi günahlarına, günah keçisi arıyorlardı. Akilleri buldular. Şehir şehir dolaştırdılar, milleti kandırmak, milleti yalanlara inandırmak için bunları konuşturdular. Hepsini televizyonlara çıkarttılar, ekran ekran gezdirdiler. Hangi kanalı açsak, akiller vardı. Akp borazanıydılar. Akp ne istiyorsa, onu söylediler. Akp adına millete garanti verdiler. Akp'ye kefil oldular. Milleti ikna etmek için Akp'nin figüranı oldular, maşası oldular. ★ Netice? Akiller bugün insan içine çıkamıyor. “Ailem bile beni vatana ihanetle suçluyor” diye ağlayan var. “Akrabalarım benimle artık telefonda bile görüşmüyor” diyen var. “Hepimizi kullandılar, akil falan değildik, aklımızı kullanmıyorduk, konu mankeniydik” diye itiraf eden var. ★ Üzülerek hatırlatmak isterim ki… Açılımın akiller heyeti neyse, virüsün Bilim Kurulu odur.   ★ Bilim Kurulu'nu oluşturan saygın profesörlerimiz, kendilerine mutlaka sormalıdır… Son 17 yılda, özellikle sağlık konusunda hiç kimseye danışmayan, Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere, saygın biliminsanlarının uyarılarına kulak tıkayan, duymazdan gelen, hatta hakaret ederek karşılık veren, hastaneye “dükkan” hastaya “müşteri” gözüyle bakan, şehir hastaneleri saçmalığıyla yandaş müteahhitlerin cebine garanti para koyan, her dört sağlık çalışanından birini taşeron haline getiren, eczacılara işportacı muamelesi yapan, aşı üreten Hıfzısıhha Enstitüsü'nü kapatan, SSK'nın ilaç fabrikasını kapatan, askeri ilaç fabrikasını imha eden, yerli ilaç fabrikalarının kapılarına kilit vuran, ilaç fabrikalarının arazilerine alışveriş merkezleri diken zihniyet… Şimdi neden bizi toplayıp Bilim Kurulu oluşturdu? ★ Sıkıştıklarında “bizim suçumuz kusurumuz yok, bilim kurulu ne dediyse onu yaptık” diyeceklerinden, herkesin emin olması lazım. ★ Politikacıya asla inanmayan, bilim'e inanan bir yurttaş olarak, Bilim Kurulu'na yalvarıyorum… Gerçek kayıp sayımız, gerçek hasta sayımız, test kiti gerçeğimiz, karantina konusundaki gerçek düşünceleriniz, gerekirse Merkez Bankasını ortaya koyup, acilen atılması gereken tıbbi adımlar neler? ★ Siz, koltuğunu korumaya çalışan politikacı değilsiniz. 82 milyonun hayatını korumakla sorumlu biliminsanısınız… Lütfen çıkın, milletin başına gelenleri bütün çıplaklığıyla millete anlatın.
Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'na üye olan Profesörlere seslendi.

Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'na üye olan Profesörlere seslendi.

Yılmaz Özdil, hükümetin açıkladıığı 100 milyarlık ekonomik paketinde 500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartarak asgari peşinatı yüzde 10’a düşürmesini "Dünyada virüse karşı konut kredisi veren tek ülke olduk iyi mi" sözleriyle eleştirerek başladığı köşe yazısı şöyle:

 

"Dünyada virüse karşı konut kredisi veren tek ülke olduk iyi mi.

Ne önlem aldınız diyoruz?

“Peşinatı azalttık” diyor.

 

Hem evden çıkmayın diyor.

Hem uçak biletlerindeki kdv'yi yüzde 18'den yüzde 1'e indiriyor.

Oturma odasından mutfağa mı uçacağız?

 

Kabe bile kapatıldı.

Hâlâ “duayla aşacağız” önerisinde bulunuyor.

“Avrupa ülkeleri vatandaşını başından savarak, sahipsiz bıraktı, Türkiye ise son 17 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun en hazırlıklı şekilde yakalandı” diyor.

Peki, son 17 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde, vatandaşımıza sahip çıkmak için nasıl bir hazırlık yaptık?

“Yaşlılarımıza kolonya dağıtacağız” diyor.

Üstelik… Virüse karşı bu önlemler paketini açıklarken, altını çize çize tekrar ediyor, “Bilim Kurulu'nun önerisiyle” diyor.

Bilim Kurulu'nda Türkiye'nin saygın üniversitelerine mensup, saygın biliminsanlarımız var, hepsi birbirinden değerli profesörlerimiz var.

Şimdi ben buradan soruyorum…

“Yaşlılara kolonya verin gitsin” önerisi, 82 milyon yurttaşın hayatının sorumluluğunu üstlenmiş olan Bilim Kurulu'nun önerisi midir?

Tıp biliminin önlemi “dua” mıdır?

Yoksa, mikrobiyoloji, viroloji, farmakoloji profesörlerinden oluşan Bilim Kurulu'na ilahiyat profesörü mü monte ettiler?

Çünkü…

Her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünen, hiçbir konuda hiç kimseye danışmayan Akp zihniyeti, daha önce ne heyeti kurmuştu?

Akiller heyeti kurmuştu.

Kendi günahlarına, günah keçisi arıyorlardı.

Akilleri buldular.

Şehir şehir dolaştırdılar, milleti kandırmak, milleti yalanlara inandırmak için bunları konuşturdular.

Hepsini televizyonlara çıkarttılar, ekran ekran gezdirdiler.

Hangi kanalı açsak, akiller vardı.

Akp borazanıydılar.

Akp ne istiyorsa, onu söylediler.

Akp adına millete garanti verdiler.

Akp'ye kefil oldular.

Milleti ikna etmek için Akp'nin figüranı oldular, maşası oldular.

Netice?

Akiller bugün insan içine çıkamıyor.

“Ailem bile beni vatana ihanetle suçluyor” diye ağlayan var.

“Akrabalarım benimle artık telefonda bile görüşmüyor” diyen var.

“Hepimizi kullandılar, akil falan değildik, aklımızı kullanmıyorduk, konu mankeniydik” diye itiraf eden var.

Üzülerek hatırlatmak isterim ki…

Açılımın akiller heyeti neyse, virüsün Bilim Kurulu odur.

 

Bilim Kurulu'nu oluşturan saygın profesörlerimiz, kendilerine mutlaka sormalıdır…

Son 17 yılda, özellikle sağlık konusunda hiç kimseye danışmayan, Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere, saygın biliminsanlarının uyarılarına kulak tıkayan, duymazdan gelen, hatta hakaret ederek karşılık veren, hastaneye “dükkan” hastaya “müşteri” gözüyle bakan, şehir hastaneleri saçmalığıyla yandaş müteahhitlerin cebine garanti para koyan, her dört sağlık çalışanından birini taşeron haline getiren, eczacılara işportacı muamelesi yapan, aşı üreten Hıfzısıhha Enstitüsü'nü kapatan, SSK'nın ilaç fabrikasını kapatan, askeri ilaç fabrikasını imha eden, yerli ilaç fabrikalarının kapılarına kilit vuran, ilaç fabrikalarının arazilerine alışveriş merkezleri diken zihniyet… Şimdi neden bizi toplayıp Bilim Kurulu oluşturdu?

Sıkıştıklarında “bizim suçumuz kusurumuz yok, bilim kurulu ne dediyse onu yaptık” diyeceklerinden, herkesin emin olması lazım.

Politikacıya asla inanmayan, bilim'e inanan bir yurttaş olarak, Bilim Kurulu'na yalvarıyorum…

Gerçek kayıp sayımız, gerçek hasta sayımız, test kiti gerçeğimiz, karantina konusundaki gerçek düşünceleriniz, gerekirse Merkez Bankasını ortaya koyup, acilen atılması gereken tıbbi adımlar neler?

Siz, koltuğunu korumaya çalışan politikacı değilsiniz.

82 milyonun hayatını korumakla sorumlu biliminsanısınız…

Lütfen çıkın, milletin başına gelenleri bütün çıplaklığıyla millete anlatın.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ilksozgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.