Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

BAŞKAN SOYER: BİZ HAZIRIZ AMA İZMİR HAZIR DEĞİL

Yerel 29.01.2020 - 10:16, Güncelleme: 28.11.2023 - 01:23 3833+ kez okundu.
 

BAŞKAN SOYER: BİZ HAZIRIZ AMA İZMİR HAZIR DEĞİL

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, büyükşehir olarak depreme karşı her türlü hazırlığı yaptıklarını ancak İzmir’in depreme hazır olmadığını belirterek, “Depreme karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hazırız, İzmir’i hazırlamak için yola çıkmaya hazırız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Genel Sekreter Buğra Gökçe, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclisi'nin ocak ayı toplantısına katıldı. İzmir'le ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, İzmir'in ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin depreme hazırlığı konusunda şu ifadeleri kullandı:   * Deprem konusunda net olarak söyleyebilirim ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kurumsal kimliğiyle, araç gereciyle, planı projesiyle hazırız. Depreme karşı her türlü hazırlığımızı ve tedbirimizi yapmış bulunmaktayız ama ‘İzmir hazır mı?' diye sorarsanız, İzmir hazır değil.   * Biz Büyükşehir olarak afet karşısında ne yapacağımızı biliyoruz. Hangi araç gerecin kullanılacağını, hangi kadro ile çalışacağımızı, hangi toplanma alanlarının olduğunu biliyoruz ama ne yazık ki İzmir hazır değil.   * Bunun için uzun soluklu çalışma gerekiyor. Bunu bir yerden başlatmak lazım, o çalışmaya başlıyoruz. Hem sahilde hem de fay hatları üzerinde yapılmış birçok yapı var. Bu yapılarla ilgili kentsel dönüşüm ve başka düzenlemeler adı altında mutlaka çare üretmek mecburiyetindeyiz. Bu oldukça uzun bir sunum gerektiriyor ama özetle, biz bu hazırlıklarımızı en kısa sürede İzmirlilerle paylaşacağız.   * Toplanma alanları, afet anında nereye nasıl ulaşılmalı, kimler sorumlu, hangi araç gereçle nerede olunacak paylaşacağız. Bu projemiz hazır, bunu sadece paylaşacağız. Farkındalık için hem İzmir'de planlama sürecinde neler yapılması gerekir, bunu bilim adamları ile sunacağız, hem de çocuklara deprem farkındalığını öğretmek için onları eğitim alanına taşıyacağız.   * Bizim belki de çok az yerde olan deprem simülasyon merkezimizde çocukları buluşturup farkındalığı büyüteceğiz. Depreme karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hazırız, İzmir'i hazırlamak için yola çıkmaya hazırız.   “ÇOK BÜYÜK BİR ACIYDI”   Başkan Soyer, Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremle ilgili de, “Geçen hafta hepimizin yüreği yandı, Elazığ'da ocaklar söndü. Çok büyük bir acıydı. Büyük bir enerji doğdu ve herkes seferber oldu. Ekibimiz hemen Elazığ'a intikal ettiler, bugün dönüş yapıyorlar” diyerek Elazığ'a gönderilen yardım tırları hakkında bilgi verdi. Yarın da izolasyonlu kışlık çadırları da yarın yollayacaklarını kaydeden Soyer, yardım eden İzmir halkına ve esnaflara teşekkür etti.   “BAZI GÖSTERGELER ÜRKÜTÜCÜ TABLO SUNUYOR”   Soyer, konuşmasında İzmir ile ilgili önemli başlıklar hakkında da açıklamalarda bulundu. İzmir'de iklimi değiştirmeye, yeni bir ekosistem oluşturmaya gayret ettiklerini ifade eden Soyer, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:   * Bu şehir hepimizin ve siyasi ayrıştırmalarla sığlaştırılamayacak kadar büyük potansiyele sahip. Biz işbirliği alanlarını nasıl geliştiririz, nasıl daha çok iş ortaya koyabiliriz, bunun gayreti içindeyiz. Bu küresel ekonomik dünya; savaş, göç, iklim değişikliği ile çok kırılgan ve çok birbirine bağlı.   * Biz belediyeler olarak devletin vergilerinden pay alıyoruz. Her geçen ay bu kaynaktaki düşüş, vergi toplamakta güçlük yaşandığını ortaya koyuyor. Bu hepimizin farkında olası gereken bir durum. Bu durum bizim sağlamak istediğimiz ekosistemi mecbur kışlan bir gerçek.* Dünyanın içinde olduğu bu ekonomik kırılganlık bizi de etkiliyor. Mahmut Başkan'ın 2020 ile ilgili Türkiye için çizdiği tablo dileğine katılıyorum. Ekonomik büyüme, ihracat fazlası umarım gerçekleşir. Ancak bazı göstergeler de var ki ürkütücü tablolar sunuyor.   * Bu sıkıntıyı açmanın yolu el ele vermekten, dayanışma içinde olmaktan geçiyor. Aksi takdirde bu krizlerin faturasını her birimiz daha fazla ödüyoruz. Ne zaman güçleri birleştirip ortak duruş sergiliyoruz; krizlerin faturası da hafifliyor. Birlikte İzmir olma iradesini güçlendirmek mecburiyetindeyiz.   “BİRBİRİMİZİ DUYUP DİNLEMEYE İHTİYACIMIZ VAR”   “Daha çok ortak proje geliştirmek mecburiyetindeyiz” diyen Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:   * Birbirimizi duyup dinlemeye ihtiyacımız var. Aksi takdirde İzmir yara alır. İzmir'in yara alması, hepimizin tek tek yara almasıdır. Büyümenin, güçlenmenin yolu birbirimizi gücüne güç katmaktan geçiyor, ayrışmadan değil.   * Bizim birbirimize ‘gözünün üstünde kaşı var' demeye hakkımız yok. Birbirimizin eksiğini gediğini kapatmaya, kusurunu örtmeye ihtiyacımız var. İzmir'in en büyük problemi ne ulaşım, ne çöp, ne Körfez. İzmir'in en büyük problemi dünya kenti olmasıdır.   * İzmir'in dünya kenti olması demek, İzmir'in hak ettiği yere çıkmaya başlaması demek. Bir kent dünya kenti olamıyorsa o kent patinaj yapıyordur demektir. Bunun da büyümenin önünü açmasına imkan yok.   * Bir kent ancak diğer kentlerle rekabette öne geçerek ve dünyaya o potansiyeli gösterecek noktaya geliyorsa o kentteki herkes için ekmek büyümeye bakıyor demektir. Birinci önceliğimiz İzmir'i dünya kenti yapmaktır.”     “YAPMAMIZ GEREKEN EL ELE VERMEK”   “İzmir yüzlerce yıl dünyanın en önemli liman kentlerinden biriydi. İzmir ticaretle büyüyen bir kentti. İzmir ticaretiyle, limanıyla, tarımıyla, turizmiyle büyüyecek. Hepsinin özünde ticaret olacak” diyen Soyer, İzmir'i dünya kenti yapmak için yürüttükleri bazı projeleri de sıraladı.   Soyer, “Expo, İzmir'in hüsrana uğradığı bir süreçti ama adaylık sürecine başladık. Bunu başarmak mecburiyetindeyiz. İzmir ticaretiyle, turizmiyle, tarımıyla, bir ucunda Efes bir ucunda Bergama'sıyla, kentteki flamingolarıyla, gastronomisiyle dünya kenti ama eğer bunu dünyaya anlatamazsak bunu biliyor olmanın hiçbirimize faydası yok. Bunu dünyaya anlatmak mecburiyetindeyiz. Bunun önünde hiçbir engel yok. Yapmamız gereken, el ele vermek” dedi. “YAŞAM KALİTESİ YÜKSELECEK”   1 milyar 70 milyon dolar bütçesi olan Buca Metrosunu 2023'te işletmeye açmayı hedeflediklerini, Buca Metrosunun sadece metrodan ibaret olmadığını dile getiren Soyer, şunları söyledi:   * Aynı zamanda İzmir'in en sıkışık olduğu noktada yaşam kalitesinin yükseltecek bir enstrüman. Metro ile Buca'da hayat yaşam kalitesi değişecek.   * Hafif raylı sistemlerin kentte artırılması ile, alt geçitlerin artması ile, ulaşım konforunun artması ile, kent içinde deniz ulaşımın güçlenmesi ile, yaşam kalitesinin yükseldiğine tanıklık edeceğiz.   * Katı atık bertarafı ile ilgili Harmadanlı'da elektrik üretmeye başladık. Birkaç noktada çağdaş ve bilimsel yöntemlerle enerji üretmeye başlayacağız. Bu kentin daha çok kültür-sanat şehri yapmak için girişimlerimiz var.   İZMİR PROJELERİ   Kemeraltı projesinin en çok heyecanlarından projelerin başında geldiğini vurgulayan Soyer, şöyle konuştu:   * Kemeraltı bizim için İzmir'in dünya kenti olması için en güçlü enstürman. Kemeraltı, dünyanın en büyük ve en eski açık hava alışveriş merkezi. Sadece bu unvan bile bu şehri bir dünya markası yapmak için yeterli.   * Bizim İzmir'de hem ulaşımda, hem katı atık bertarafında, hem üretimde bir çok çalışmamız var. Kadifekale'de 20 bin kapasiteli amfi tiyatro projemiz var. 29 Ekim 2023 konseri için Tarkan'la anlaştık. Konseri Kadifekale amfi tiyatrosuna yapacağız.   * Kadifekale'de bir Efes var ve bu yokmuş gibi hayatı sürdürüyoruz. Biz hep bir derya içinde olup bu coğrafyada deryayı bilmeyen balık gibi yaşadık. Şimdi bu deryanın ne muazzam olduğunu dünyaya göstereceğiz.   * Bu rüyayı hayata geçirecek kaynakların hepsine sahibiz. Ayakları yere basan ve mümkün olan bir projeden bahsediyoruz. “MAVİŞEHİR’DE PROJEYİ HAYATA GEÇİRİYORUZ”   Meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Başkan Soyer, konuşmasına şöyle devam etti:   * Otopark sorunu kronik sorunların biri. Çarelerden biri bazı imar parsellerinde vatandaşa otopark yapma hakkını tanımak. Birçok boş alanda vatandaş, imar durumu izin vermediği için fırsat bulamıyordu. Özel otoparkların yapılmasını mümkün kılacak düzenlemeye başlıyoruz.   * Vatandaş, ‘parselim var, otopark yapalım' diyordu ama daha önce mevzuat izin vermediği için onay veremiyorduk. Şimdi bunu mümkün kılmanın arayışı içindeyiz. Özellikte Alsancak'ta ciddi sıkışıklık bar. Bunun çare olacağını düşünüyoruz.   * Önümüzdeki günlerde Bayraklı ve Karbağlar'da iki otoparkı hizmete açacağız. Mavişehir'deki su baskınları ile ilgili proje hazırlığı tamamlandı. İhaleye çıkmadan önce vatandaşlarımızla da toplantı yaptık.   * İhaleyi çıkacağımız projeyi onlarla paylaştık. İhale süreci başlatıldı. En kısa sürede Mavişehir'de bu sorunun yaşanmaması için projeyi hayata geçiriyoruz. 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, büyükşehir olarak depreme karşı her türlü hazırlığı yaptıklarını ancak İzmir’in depreme hazır olmadığını belirterek, “Depreme karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hazırız, İzmir’i hazırlamak için yola çıkmaya hazırız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Genel Sekreter Buğra Gökçe, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclisi'nin ocak ayı toplantısına katıldı. İzmir'le ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, İzmir'in ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin depreme hazırlığı konusunda şu ifadeleri kullandı:

 

* Deprem konusunda net olarak söyleyebilirim ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kurumsal kimliğiyle, araç gereciyle, planı projesiyle hazırız. Depreme karşı her türlü hazırlığımızı ve tedbirimizi yapmış bulunmaktayız ama ‘İzmir hazır mı?' diye sorarsanız, İzmir hazır değil.

 

* Biz Büyükşehir olarak afet karşısında ne yapacağımızı biliyoruz. Hangi araç gerecin kullanılacağını, hangi kadro ile çalışacağımızı, hangi toplanma alanlarının olduğunu biliyoruz ama ne yazık ki İzmir hazır değil.

 

* Bunun için uzun soluklu çalışma gerekiyor. Bunu bir yerden başlatmak lazım, o çalışmaya başlıyoruz. Hem sahilde hem de fay hatları üzerinde yapılmış birçok yapı var. Bu yapılarla ilgili kentsel dönüşüm ve başka düzenlemeler adı altında mutlaka çare üretmek mecburiyetindeyiz. Bu oldukça uzun bir sunum gerektiriyor ama özetle, biz bu hazırlıklarımızı en kısa sürede İzmirlilerle paylaşacağız.

 

* Toplanma alanları, afet anında nereye nasıl ulaşılmalı, kimler sorumlu, hangi araç gereçle nerede olunacak paylaşacağız. Bu projemiz hazır, bunu sadece paylaşacağız. Farkındalık için hem İzmir'de planlama sürecinde neler yapılması gerekir, bunu bilim adamları ile sunacağız, hem de çocuklara deprem farkındalığını öğretmek için onları eğitim alanına taşıyacağız.

 

* Bizim belki de çok az yerde olan deprem simülasyon merkezimizde çocukları buluşturup farkındalığı büyüteceğiz. Depreme karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hazırız, İzmir'i hazırlamak için yola çıkmaya hazırız.

 

“ÇOK BÜYÜK BİR ACIYDI”

 

Başkan Soyer, Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremle ilgili de, “Geçen hafta hepimizin yüreği yandı, Elazığ'da ocaklar söndü. Çok büyük bir acıydı. Büyük bir enerji doğdu ve herkes seferber oldu. Ekibimiz hemen Elazığ'a intikal ettiler, bugün dönüş yapıyorlar” diyerek Elazığ'a gönderilen yardım tırları hakkında bilgi verdi. Yarın da izolasyonlu kışlık çadırları da yarın yollayacaklarını kaydeden Soyer, yardım eden İzmir halkına ve esnaflara teşekkür etti.

 

“BAZI GÖSTERGELER ÜRKÜTÜCÜ TABLO SUNUYOR”

 

Soyer, konuşmasında İzmir ile ilgili önemli başlıklar hakkında da açıklamalarda bulundu. İzmir'de iklimi değiştirmeye, yeni bir ekosistem oluşturmaya gayret ettiklerini ifade eden Soyer, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

* Bu şehir hepimizin ve siyasi ayrıştırmalarla sığlaştırılamayacak kadar büyük potansiyele sahip. Biz işbirliği alanlarını nasıl geliştiririz, nasıl daha çok iş ortaya koyabiliriz, bunun gayreti içindeyiz. Bu küresel ekonomik dünya; savaş, göç, iklim değişikliği ile çok kırılgan ve çok birbirine bağlı.

 

* Biz belediyeler olarak devletin vergilerinden pay alıyoruz. Her geçen ay bu kaynaktaki düşüş, vergi toplamakta güçlük yaşandığını ortaya koyuyor. Bu hepimizin farkında olası gereken bir durum. Bu durum bizim sağlamak istediğimiz ekosistemi mecbur kışlan bir gerçek.* Dünyanın içinde olduğu bu ekonomik kırılganlık bizi de etkiliyor. Mahmut Başkan'ın 2020 ile ilgili Türkiye için çizdiği tablo dileğine katılıyorum. Ekonomik büyüme, ihracat fazlası umarım gerçekleşir. Ancak bazı göstergeler de var ki ürkütücü tablolar sunuyor.

 

* Bu sıkıntıyı açmanın yolu el ele vermekten, dayanışma içinde olmaktan geçiyor. Aksi takdirde bu krizlerin faturasını her birimiz daha fazla ödüyoruz. Ne zaman güçleri birleştirip ortak duruş sergiliyoruz; krizlerin faturası da hafifliyor. Birlikte İzmir olma iradesini güçlendirmek mecburiyetindeyiz.

 

“BİRBİRİMİZİ DUYUP DİNLEMEYE İHTİYACIMIZ VAR”

 

“Daha çok ortak proje geliştirmek mecburiyetindeyiz” diyen Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

* Birbirimizi duyup dinlemeye ihtiyacımız var. Aksi takdirde İzmir yara alır. İzmir'in yara alması, hepimizin tek tek yara almasıdır. Büyümenin, güçlenmenin yolu birbirimizi gücüne güç katmaktan geçiyor, ayrışmadan değil.

 

* Bizim birbirimize ‘gözünün üstünde kaşı var' demeye hakkımız yok. Birbirimizin eksiğini gediğini kapatmaya, kusurunu örtmeye ihtiyacımız var. İzmir'in en büyük problemi ne ulaşım, ne çöp, ne Körfez. İzmir'in en büyük problemi dünya kenti olmasıdır.

 

* İzmir'in dünya kenti olması demek, İzmir'in hak ettiği yere çıkmaya başlaması demek. Bir kent dünya kenti olamıyorsa o kent patinaj yapıyordur demektir. Bunun da büyümenin önünü açmasına imkan yok.

 

* Bir kent ancak diğer kentlerle rekabette öne geçerek ve dünyaya o potansiyeli gösterecek noktaya geliyorsa o kentteki herkes için ekmek büyümeye bakıyor demektir. Birinci önceliğimiz İzmir'i dünya kenti yapmaktır.”  

 

“YAPMAMIZ GEREKEN EL ELE VERMEK”

 

“İzmir yüzlerce yıl dünyanın en önemli liman kentlerinden biriydi. İzmir ticaretle büyüyen bir kentti. İzmir ticaretiyle, limanıyla, tarımıyla, turizmiyle büyüyecek. Hepsinin özünde ticaret olacak” diyen Soyer, İzmir'i dünya kenti yapmak için yürüttükleri bazı projeleri de sıraladı.

 

Soyer, “Expo, İzmir'in hüsrana uğradığı bir süreçti ama adaylık sürecine başladık. Bunu başarmak mecburiyetindeyiz. İzmir ticaretiyle, turizmiyle, tarımıyla, bir ucunda Efes bir ucunda Bergama'sıyla, kentteki flamingolarıyla, gastronomisiyle dünya kenti ama eğer bunu dünyaya anlatamazsak bunu biliyor olmanın hiçbirimize faydası yok. Bunu dünyaya anlatmak mecburiyetindeyiz. Bunun önünde hiçbir engel yok. Yapmamız gereken, el ele vermek” dedi.


“YAŞAM KALİTESİ YÜKSELECEK”

 

1 milyar 70 milyon dolar bütçesi olan Buca Metrosunu 2023'te işletmeye açmayı hedeflediklerini, Buca Metrosunun sadece metrodan ibaret olmadığını dile getiren Soyer, şunları söyledi:

 

* Aynı zamanda İzmir'in en sıkışık olduğu noktada yaşam kalitesinin yükseltecek bir enstrüman. Metro ile Buca'da hayat yaşam kalitesi değişecek.

 

* Hafif raylı sistemlerin kentte artırılması ile, alt geçitlerin artması ile, ulaşım konforunun artması ile, kent içinde deniz ulaşımın güçlenmesi ile, yaşam kalitesinin yükseldiğine tanıklık edeceğiz.

 

* Katı atık bertarafı ile ilgili Harmadanlı'da elektrik üretmeye başladık. Birkaç noktada çağdaş ve bilimsel yöntemlerle enerji üretmeye başlayacağız. Bu kentin daha çok kültür-sanat şehri yapmak için girişimlerimiz var.

 

İZMİR PROJELERİ

 

Kemeraltı projesinin en çok heyecanlarından projelerin başında geldiğini vurgulayan Soyer, şöyle konuştu:

 

* Kemeraltı bizim için İzmir'in dünya kenti olması için en güçlü enstürman. Kemeraltı, dünyanın en büyük ve en eski açık hava alışveriş merkezi. Sadece bu unvan bile bu şehri bir dünya markası yapmak için yeterli.

 

* Bizim İzmir'de hem ulaşımda, hem katı atık bertarafında, hem üretimde bir çok çalışmamız var. Kadifekale'de 20 bin kapasiteli amfi tiyatro projemiz var. 29 Ekim 2023 konseri için Tarkan'la anlaştık. Konseri Kadifekale amfi tiyatrosuna yapacağız.

 

* Kadifekale'de bir Efes var ve bu yokmuş gibi hayatı sürdürüyoruz. Biz hep bir derya içinde olup bu coğrafyada deryayı bilmeyen balık gibi yaşadık. Şimdi bu deryanın ne muazzam olduğunu dünyaya göstereceğiz.

 

* Bu rüyayı hayata geçirecek kaynakların hepsine sahibiz. Ayakları yere basan ve mümkün olan bir projeden bahsediyoruz.


“MAVİŞEHİR’DE PROJEYİ HAYATA GEÇİRİYORUZ”

 

Meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Başkan Soyer, konuşmasına şöyle devam etti:

 

* Otopark sorunu kronik sorunların biri. Çarelerden biri bazı imar parsellerinde vatandaşa otopark yapma hakkını tanımak. Birçok boş alanda vatandaş, imar durumu izin vermediği için fırsat bulamıyordu. Özel otoparkların yapılmasını mümkün kılacak düzenlemeye başlıyoruz.

 

* Vatandaş, ‘parselim var, otopark yapalım' diyordu ama daha önce mevzuat izin vermediği için onay veremiyorduk. Şimdi bunu mümkün kılmanın arayışı içindeyiz. Özellikte Alsancak'ta ciddi sıkışıklık bar. Bunun çare olacağını düşünüyoruz.

 

* Önümüzdeki günlerde Bayraklı ve Karbağlar'da iki otoparkı hizmete açacağız. Mavişehir'deki su baskınları ile ilgili proje hazırlığı tamamlandı. İhaleye çıkmadan önce vatandaşlarımızla da toplantı yaptık.

 

* İhaleyi çıkacağımız projeyi onlarla paylaştık. İhale süreci başlatıldı. En kısa sürede Mavişehir'de bu sorunun yaşanmaması için projeyi hayata geçiriyoruz. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ilksozgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.