Davutoğlu: Türkiye şehitlerin hesabını sormalıdır

Sosyal medyada soruları cevaplayan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, Suriye mevzusunda soğukkanlı olmalıdır. Diplomaside dikkatli konuşmak gerekiyor. Şehitlerimizin hesabı sormalıdır. Diplomatik retoriğin de sahadaki mücadeleyle orantılı olması gerek" diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gazeteci Ufuk Karcı'nın sunduğu 'Davutoğlu ile Samimi Cesur Gelecek' programında açıklamalarda bulundu.   Davutoğlu, "TÜİK rakamlarıyla oynayarak ekonominin çok iyi gittiğini iddia ediyorlar. Tapuların neredeyse fermanla el değiştirdiği bir dönemde, güvenin olmadığı bir Türkiye'de ekonomi düzelmez" dedi.     Eski Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:     * Başbakanlık dönemimde basına hiçbir müdahalede bulunmadım. Benim veya arkadaşlarım tarafından aranarak baskı altına alındığını iddia edebilecek tek bir gazeteci varsa çıkıp söylesin.   "ŞEHİTLERİN HESABI SORULMALIDIR"   * Türkiye, on yıldır süren Suriye iç savaşında sicili en temiz ülkedir. Suriye’de çok sayıda insan Türkiye’ye güvenerek İdlib’e geldi.   * Türkiye, Suriye mevzusunda soğukkanlı olmalıdır. Diplomaside dikkatli konuşmak gerekiyor.   * Türkiye (Allah rahmet eylesin) şehitlerimizin hesabını sormalı. Diplomatik retoriğin de sahadaki mücadeleyle orantılı olması gerek.   "FETÖ İLE İLGİLİ DELİLLER ORTAYA KONMALIDIR"   * Madem TBMM FETÖ konusunu araştırmıştır, tutanakların tamamı yayımlanmalı. Kimin elinde hukuki bir delil varsa ortaya koymalıdır.   "EYT MAĞDURLARI TALEPLERİNDE HAKLIDIR"   * Bir adaletsizliğe yol açılmışsa, bu adaletsizliğin maliyeti ekonomik maliyetten daha ağırdır. Devlet halkına bir söz verdiğinde bunu tutmalıdır. EYT adaletsizliğine çözüm bulunmalıdır.   * EYT mağdurları taleplerinde haklıdır. EYT konusu partimizin gündemindedir. Yakın zamanda bununla ilgili bir raporu kamuoyuna açıklayacağız.   * Taşeron işçiler de bir başka gündemimiz. Kadrolu işçilerin 3'te biri kadar maaş alıyor. Bunun yaşandığı bir yerde adaletten söz edilemez.   * TÜİK rakamlarıyla oynayarak ekonominin çok iyi gittiğini iddia ediyorlar. Tapuların neredeyse fermanla el değiştirdiği bir dönemde, güvenin olmadığı bir Türkiye’de ekonomi düzelmez.   "BİR YERLERE GELMEK İÇİN KULİS YAPMADIM"   * Erbakan Hoca'dan bu yana defalarca siyasete girmek için teklifler aldım. Görev verildiğinde geri durmadım. Bir gün dahi bir yerlere gelmek için kulis yapmadım. Sistemin düzelmesi için hep gayret sarf ettim, çabaladım.   * Siyasetin ancak ahlakla, ilkelerle değer kazandığına inanan biri olarak Siyasi Ahlak Yasası ve İmar Yasası'nda ısrar ettim. Yolsuzluğa, rüşvete karşı mücadele verdim. Bazı arkadaşlarımız karşımızda durdular.   "TÜM OLUMSUZLUKLARI BANA YÜKLEMEYE ÇALIŞTILAR"   * Başbakanlık dönemim için tüm olumsuzlukları bana yüklemeye çalıştılar. Ben doğru işleri yapabildiğim zaman oradaydım, doğru işleri yapamadığım zaman ayrıldım.   * Arkadaşlarımın beni cesaretimden dolayı tebrik etmelerine çok üzüldüm. Demokrasilerde parti kurmak cesaret işi olmamalı, vizyon işi olmalı. Alternatiflerin çıkmasından korkmamak lazım, alternatifin olmamasından korkmak lazım.   "İNSANLARIN FERYADINA KULAK VERMEK LAZIM"   * Komşusu açken tok yatan bizden değildir Hadis'ini hep söyleriz ya, vatandaşı açken tok yatan devlet adamı da bizden değildir.   * Genç işsizlik yüzde 25, ortalama gelir asgari ücrete doğru geriledi, istihdam artmıyor. Bu tablo sürdürülemez, başarı görüntüleriyle örtülemez. Bu insanların feryadına kulak vermek lazım.   "BENİM TEMİNATIMA BAKMAYIN, KURUMSALLAŞMAYA BAKIN"   * Müteahhitleri çağırıp, ben size karşı değilim fakat böyle devam ederse 2 sene 3 sene sonra yaptığınız binalarla baş başa kalacaksınız dedim. Çünkü üretime ayırılması gereken kaynak, inşaata kayıyordu.   * Geleceğimizi teminat altına almak isterken bir kişiye güven duygusuyla hareket etmeyelim. Benim teminatıma bakmayın, kimsenin teminatına bakmayın. İlkelere, kurumsallaşman teminatına bakın.   "ERDOĞAN'I ZAYIFLATMAK İSTESEYDİM AK PARTİ'DE KRİZ ÇIKARIRDIM"   * Eğer iddia edildiği gibi benim meselem Erdoğan’ın iktidarını zayıflatmak olsaydı Başbakanlığı bırakmaz, AK Parti’de kriz çıkarırdım. Bana yapılan muamele de her türlü karşı çıkmayı da hak ediyordu. Ama Türkiye’nin istikbalini düşünerek bunu yapmadım.   * Bizim oy oranımızın yüzde 1-2 olduğunu iddia edenler bizi tanımıyorlar.