Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp: İmar barışı ateşe barutla yaklaşmak, en kısa sürede deprem seferberliği ilan edilmeli

Bilim&Teknoloji (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 02.11.2020 - 13:50, Güncelleme: 28.11.2023 - 01:23 1838+ kez okundu.
 

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp: İmar barışı ateşe barutla yaklaşmak, en kısa sürede deprem seferberliği ilan edilmeli

Yüksek Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, en kısa sürede genel deprem seferberliği ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Alp, “İmar barışı ateşe barutla yaklaşmak” dedi.Sözcü gazetesinden Latif Sansür’ün haberine göre, Alp, “Deprem doğal afetlerin en acımasızıdır. Maddi ve manevi hasarı derin ve kalıcıdır. Ekonomik sıkıntı ve terör ile boğuşan, sınırda ve sınır ötesinde askeri harekat içinde olan ve güya din kardeşi veya müttefik ülkelerin bir düşman cephesi olarak karşısında birleştiği Türkiyeʹmizin ağır bir İstanbul depremini nasıl kaldırabileceği tartışmalıdır. Bu yönde seslendirilen ‘egemenliğimiz tehlikeye girebilirʹ uyarıları dikkate alarak bugünden itibaren halkımız, akademi çevreleri, mesleki kurumlar, muhalefet ve yönetimler dahil tüm aktörleri içeren her alan ve ölçekte ‘Genel Deprem Seferberliği‘ ilan edilmeli” diye konuştu.Alp, “Yetersiz Mimarlık ve Mühendislik eğitiminden kusurlu ve çelişkili yasal mevzuata, rantsal hırslardan siyasi çekişmelere, bilgisizlikten cehalete, vurdumduymazlıktan köşe dönmeciliğe, ciddiyetsizlikten laubaliliğe giden hikayemiz deprem riskinin tepemizde bir giyotin olarak asılı durmasını izah etmektedir. Suçlu arıyorsak başta yöneticilerimiz ancak hemen sonra da bireyler olarak her birimiz aynaya bakmalıyız” ifadesini kullandı. Alp, “Köklü bir zihniyet ve tavır değişikliği gerçekleşmediği sürece bu korku filmini daha çok göreceğimiz aşikardır. Zihniyet değişikliği ise zaman alan bir kültür olayıdır. Mimarlık ve Şehircilik disiplinleri teknik ve sanatsal faaliyetlerdir ve toplum kültürünün ana bileşenleridir. İnşaat ve Zemin Mühendisliği Mimarlık ve Şehircilik biliminin ayrılmaz bileşenleridir. Türkiyeʹmizin en geri kaldığı sektör imar, çevre ve şehircilik alanıdır. Gelişmişliğin bir diğer ana akımı da ‘eğitim ve bilgi seviyesiʹdir. Cehalet denilen illet hüküm sürüyorsa daha çok betonarme tabutlara hazır olmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu. Alp, “Devlet kasasına para ve siyasi kazanım dürtüleriyle getirildiği değerlendirilen ve yaklaşık 5 milyon ağır ve hafif deprem özürlü yapıyı yasallaştıran imar barışı adlı bilmem kaçıncı imar affının baruta ateş ile yaklaşmaktan ne farkı vardır? Hatalı hazırlanmış bir mevzuattır. Can güvenliği konuları ile kıyıların, doğal ve tarihi unsurların mevzuat dışında alınmamış olması kabul edilemez bir keyfiyettir” eleştirisinde bulundu. 
Yüksek Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, en kısa sürede genel deprem seferberliği ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Alp, “İmar barışı ateşe barutla yaklaşmak” dedi.Sözcü gazetesinden Latif Sansür’ün haberine göre, Alp, “Deprem doğal afetlerin en acımasızıdır. Maddi ve manevi hasarı derin ve kalıcıdır. Ekonomik sıkıntı ve terör ile boğuşan, sınırda ve sınır ötesinde askeri harekat içinde olan ve güya din kardeşi veya müttefik ülkelerin bir düşman cephesi olarak karşısında birleştiği Türkiyeʹmizin ağır bir İstanbul depremini nasıl kaldırabileceği tartışmalıdır. Bu yönde seslendirilen ‘egemenliğimiz tehlikeye girebilirʹ uyarıları dikkate alarak bugünden itibaren halkımız, akademi çevreleri, mesleki kurumlar, muhalefet ve yönetimler dahil tüm aktörleri içeren her alan ve ölçekte ‘Genel Deprem Seferberliği‘ ilan edilmeli” diye konuştu.Alp, “Yetersiz Mimarlık ve Mühendislik eğitiminden kusurlu ve çelişkili yasal mevzuata, rantsal hırslardan siyasi çekişmelere, bilgisizlikten cehalete, vurdumduymazlıktan köşe dönmeciliğe, ciddiyetsizlikten laubaliliğe giden hikayemiz deprem riskinin tepemizde bir giyotin olarak asılı durmasını izah etmektedir. Suçlu arıyorsak başta yöneticilerimiz ancak hemen sonra da bireyler olarak her birimiz aynaya bakmalıyız” ifadesini kullandı. Alp, “Köklü bir zihniyet ve tavır değişikliği gerçekleşmediği sürece bu korku filmini daha çok göreceğimiz aşikardır. Zihniyet değişikliği ise zaman alan bir kültür olayıdır. Mimarlık ve Şehircilik disiplinleri teknik ve sanatsal faaliyetlerdir ve toplum kültürünün ana bileşenleridir. İnşaat ve Zemin Mühendisliği Mimarlık ve Şehircilik biliminin ayrılmaz bileşenleridir. Türkiyeʹmizin en geri kaldığı sektör imar, çevre ve şehircilik alanıdır. Gelişmişliğin bir diğer ana akımı da ‘eğitim ve bilgi seviyesiʹdir. Cehalet denilen illet hüküm sürüyorsa daha çok betonarme tabutlara hazır olmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu. Alp, “Devlet kasasına para ve siyasi kazanım dürtüleriyle getirildiği değerlendirilen ve yaklaşık 5 milyon ağır ve hafif deprem özürlü yapıyı yasallaştıran imar barışı adlı bilmem kaçıncı imar affının baruta ateş ile yaklaşmaktan ne farkı vardır? Hatalı hazırlanmış bir mevzuattır. Can güvenliği konuları ile kıyıların, doğal ve tarihi unsurların mevzuat dışında alınmamış olması kabul edilemez bir keyfiyettir” eleştirisinde bulundu. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ilksozgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.