Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Yeni doğan bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığına dikkat

Sağlık 17.01.2020 - 05:02, Güncelleme: 28.11.2023 - 01:23 3286+ kez okundu.
 

Yeni doğan bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığına dikkat

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Nigar Alimova
yeni doğan bebeklerin gözünde sulanma, iltihaplanma, gözyaşı kesesi bölgesinde şişlik gibi belirtilerle ortaya çıkan gözyaşı kanal tıkanıklığının, göz sağlığını tehdit eden hastalıkların başında geldiğini vurguladı.   Göz sulanması olan bebeklerin doğduktan hemen sonra göz hekimi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Nigar Alimova, böylelikle hastalığın ciddi boyutlara gelmesine engel olunabileceğini söyledi. Bebeklerde gözyaşı kanalının açılmasının gebeliğin 9'uncu ayında tamamlandığını ifade eden Alimova, "Kanalın herhangi bir kısmında açılma gelişmezse doğuştan sonra bebeğin gözünde sulanma ve göllenme meydana gelir. Bu sulanma, ağlar gibi şeffaf gözyaşının akması, iltihaplanma durumunda ise sarı renkte akıntının görülmesidir" dedi.   Alimova, "Bu durumda alt gözyaşı pınarlarının olduğu yerde, gözyaşı kesesinin üzerinde şişkinlik, kızarıklık, akıntı oluşmaktadır. Buna dakriosistir denilmektedir. Dakriosistitde ateş, halsizlik, iştahsızlık, uyku düzeninin bozulması gibi genel rahatsızlıklarda meydana gelebilir. Tedavi edilmeyen durumlarda ise iltihabın göz çevresi ve göz arkası dokulara yayılma ihtimali artmaktadır" diye konuştu.   "Bebeğin doğumundan sonra 6 ay ile 12 ay arası masajla açılma ihtimali yüzde 54'tür"   Tedavide, doğumdan sonra ilk günden başlayarak gözyaşı kanalı bölgesine 10-15 kere tekrarlanacak şekilde günde 4 kez masaj uygulanması gerektiğini ifade eden Medical Park İzmir Hastanesi Dr. Nigar Alimova, "Masaj, bebeğin annesi tarafından çocuk uyurken veya emerken yapılması gerekmektedir. Yapılan masaj, gözyaşı kanalına mekanik baskı oluşturarak, meydana gelen yapışıklıkları ve zarları açabilir. Bebeğin doğumundan sonra 6 ay ile 12 ay arası masajla açılma ihtimali yüzde 54'tür. Açılmayan olgularda ise cerrahi işlem gerekmektedir. İltihaplanma olmayan olgularda 1 yaşından sonra, tekrarlayan dakriosistit durumlarında ise 1 yaşa kadar cerrahi girişim yapılması gerekmektedir. Kanalın cerrahi yol ile açılması, çocuğun 2 yaşına kadar yapılan vak'alarda başarılı sonuç vermektedir. 2 yaşından sonra ise burun kemiklerinin sertleşmesi sebebiyle bu ameliyatın başarı oranı azalmaktadır." şeklinde konuştu.   Cerrahi işlem olarak çocuklara gözyaşı kanal sondalanmasının yapıldığını söyleyen Alimova, sözlerine şöyle devam etti:   "Bu ameliyat genel anestezi altında 15-30 dakika içinde uygulanmaktadır. Ameliyatın başarısı yüzde 78'dir. Kalan olgularda ikinci bir ameliyat gerekebilmektedir. Sondalama işlemi yapılmadan önce çocuğun burun patolojisi açısından değerlendirilmesi şarttır. Çocuklarda tedavi edilmeyen burun patolojileri, sondalama işleminin başarısını düşürmektedir. Bu yüzden göz hekimi ve KBB hekiminin çocuğu birlikte değerlendirmesi daha uygun bir seçenek sunacaktır."
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Nigar Alimova

yeni doğan bebeklerin gözünde sulanma, iltihaplanma, gözyaşı kesesi bölgesinde şişlik gibi belirtilerle ortaya çıkan gözyaşı kanal tıkanıklığının, göz sağlığını tehdit eden hastalıkların başında geldiğini vurguladı.

 

Göz sulanması olan bebeklerin doğduktan hemen sonra göz hekimi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Nigar Alimova, böylelikle hastalığın ciddi boyutlara gelmesine engel olunabileceğini söyledi. Bebeklerde gözyaşı kanalının açılmasının gebeliğin 9'uncu ayında tamamlandığını ifade eden Alimova, "Kanalın herhangi bir kısmında açılma gelişmezse doğuştan sonra bebeğin gözünde sulanma ve göllenme meydana gelir. Bu sulanma, ağlar gibi şeffaf gözyaşının akması, iltihaplanma durumunda ise sarı renkte akıntının görülmesidir" dedi.

 

Alimova, "Bu durumda alt gözyaşı pınarlarının olduğu yerde, gözyaşı kesesinin üzerinde şişkinlik, kızarıklık, akıntı oluşmaktadır. Buna dakriosistir denilmektedir. Dakriosistitde ateş, halsizlik, iştahsızlık, uyku düzeninin bozulması gibi genel rahatsızlıklarda meydana gelebilir. Tedavi edilmeyen durumlarda ise iltihabın göz çevresi ve göz arkası dokulara yayılma ihtimali artmaktadır" diye konuştu.


 

"Bebeğin doğumundan sonra 6 ay ile 12 ay arası masajla açılma ihtimali yüzde 54'tür"

 

Tedavide, doğumdan sonra ilk günden başlayarak gözyaşı kanalı bölgesine 10-15 kere tekrarlanacak şekilde günde 4 kez masaj uygulanması gerektiğini ifade eden Medical Park İzmir Hastanesi Dr. Nigar Alimova, "Masaj, bebeğin annesi tarafından çocuk uyurken veya emerken yapılması gerekmektedir. Yapılan masaj, gözyaşı kanalına mekanik baskı oluşturarak, meydana gelen yapışıklıkları ve zarları açabilir. Bebeğin doğumundan sonra 6 ay ile 12 ay arası masajla açılma ihtimali yüzde 54'tür. Açılmayan olgularda ise cerrahi işlem gerekmektedir. İltihaplanma olmayan olgularda 1 yaşından sonra, tekrarlayan dakriosistit durumlarında ise 1 yaşa kadar cerrahi girişim yapılması gerekmektedir. Kanalın cerrahi yol ile açılması, çocuğun 2 yaşına kadar yapılan vak'alarda başarılı sonuç vermektedir. 2 yaşından sonra ise burun kemiklerinin sertleşmesi sebebiyle bu ameliyatın başarı oranı azalmaktadır." şeklinde konuştu.

 

Cerrahi işlem olarak çocuklara gözyaşı kanal sondalanmasının yapıldığını söyleyen Alimova, sözlerine şöyle devam etti:

 

"Bu ameliyat genel anestezi altında 15-30 dakika içinde uygulanmaktadır. Ameliyatın başarısı yüzde 78'dir. Kalan olgularda ikinci bir ameliyat gerekebilmektedir. Sondalama işlemi yapılmadan önce çocuğun burun patolojisi açısından değerlendirilmesi şarttır. Çocuklarda tedavi edilmeyen burun patolojileri, sondalama işleminin başarısını düşürmektedir. Bu yüzden göz hekimi ve KBB hekiminin çocuğu birlikte değerlendirmesi daha uygun bir seçenek sunacaktır."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ilksozgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.